Limited Şirketlerde Payın Miras Yoluyla Devri ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Jul, 03 2025 Blog
Limited Şirketlerde Payın Miras Yoluyla Devri ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

MİRAS İNTİKALİ

.

Limited şirketlerde, bir ortağın ölümü halinde, bu ortağa ait hak ve borçlar, Türk Ticaret Kanunu’nun 596. maddesi uyarınca, iradi devre ilişkin hükümlere tabi olmaksızın, külli halefiyet ilkesi gereği doğrudan ve işlem gerektirmeksizin mirasçılara geçmektedir. Bu geçişle birlikte yalnızca malvarlığına ilişkin haklar değil, yönetimsel haklar da mirasçılara intikal eder ve bu hakların kullanımı için şirket organlarının onayına ihtiyaç duyulmaz.

.

Mirasçıların birden fazla olması durumunda, paylar üzerinde elbirliği mülkiyeti oluşur ve bu nedenle haklar, tüm mirasçıların oybirliği ile kullanılabilir. Uygulamada bu durum temsilci atanmasını gerektirmemektedir. Nitekim yargı kararları da, temsilci atanması taleplerini "hukuki yarar" yokluğu gerekçesiyle reddetmiştir.

.

ALIM HAKKI

.

Her ne kadar mirasçılar, kanunen pay sahibi sıfatını kazanıyor olsalar da, Türk Ticaret Kanunu limited şirketlere özel bir düzenleme ile alım hakkı tanımıştır. Bu hak çerçevesinde, şirket, belirli koşullar altında mirasçıları ortaklığa kabul etmeme ve payı gerçek değeri üzerinden devralma imkânına sahiptir. Ancak bu yetki keyfi biçimde kullanılamaz; yalnızca şirketin yapısına uygun olmama gibi somut gerekçelere dayanılarak kullanılabilir.

Şirketin bu hakkını kullanabilmesi için, mirasçının pay iktisabının öğrenilmesinden itibaren üç ay içinde karar alması ve mirasçıya gerçek değeri teklif etmesi gerekir. Aksi halde şirketin onay vermiş olduğu kabul edilir. Gerçek değer üzerinden yapılan teklifin reddi hâlinde, taraflardan birinin talebi üzerine bu değer asliye ticaret mahkemesi tarafından belirlenir. Ancak ödeme gerçekleşmeden şirketin mirasçıyı reddettiğinin kabul edilip edilmeyeceği uygulamada tartışmalı olup, bu durum uygulamada sorunlara yol açabilmektedir.

.

SONUÇ

.

Sonuç olarak, limited şirketlerde miras yoluyla pay geçişi, anonim şirketlerden farklı olarak daha katı bir özel hukuk rejimiyle düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler bir yandan mirasçıların haklarını güvence altına alırken, diğer yandan şirketin ve mevcut ortakların menfaat dengesini gözetmeyi hedeflemektedir. Ancak uygulamada doğabilecek yorum farklılıkları ve bazı yasal boşluklar nedeniyle, bu alandaki mevzuatın daha net ve uygulamaya elverişli biçimde düzenlenmesi gerekliliği de ortaya çıkmaktadır.

LEX-RUHA HUKUK VE DANIŞMANLIK 

Emine Deniz KARAKUŞ